Anasayfa / Kemâl Özer / GDO’lu kurban
Kemâl Özer

Kemâl Özer

Eklenme Tarihi: 18 Ekim 2012 00:00

GDO’lu kurban

Türkiye 25 Ekim’de bayram yapacak, Suudi Arabistan ise 26’sında. Derin dünya devletinin maşası BM ve 5’li çetesinin uygulamalarını veya beceriksizliğini haklı olarak eleştiren Türkiye, Müslümanların ortak bayram günü belirlemesi konusunu da eleştirir mi acaba?
 
Tek başına çözümlenmeyen bu hâl İslam İşbirliği Teşkilatı’nın, -kuşları korkutmak için tarlalara konulan korkuluklar kadar- bile fonksiyonu olmadığını göstermek için yeterli.
 
İnsanlar bu ülkede kurbanı, adet yerini bulsun, gelenek veya İslamî bir emir olmak üzere üç nedenle keserler.
 
Nedenleri herkesin kendini bağlar elbet. Ancak dileğimiz herkesin inanarak ve Allah’ın bir emrini yerine getirmek amacıyla kesmesi.
 
Bayram öncesi kürsülerden kurban edilecek hayvanın kulak, kuyruk, diş ve boynuzlarının yapısı hakkında klasik bilgiler mutat olduğu üzere tekrara tekrar dile getirilecek. Fakat hiç kimse bu hayvanların ırkları ve beslenmeleri ile ilgili bir cümle bile kurmayacak…
 
Oysa bütün mezhepler; helâl olmayan gıdalarla beslenmiş hayvanların kesilmeden önce hapsedilmesini ve her hayvanda farklı süre olmak üzere, helâl ve temiz gıdalarla beslenerek temizlendikten sonra kesilmesini ister. (Ayrıntılar için fıkıh kitaplarına ve bu linke bakınız)
 
Batılıların “arî ırk yaratma” dedikleri projeleri, sadece insanlar için geçerli değildi elbette. Aynı şeyi insandan önce, bitki ve hayvanlarda denediler. Bu nedenle veterinerler (imkân olsa da kendilerine ‘baytar’ diyebilseydim ama ‘baytar’ kaldı mı acaba?) ve besiciler de ‘arî ırk’ tabirini sık sık kullanırlar.
 
İşte bugün çeşitli yöntemlerle elde edilen bu sözde arî ırk hayvanlar, ‘arî yemlerle’ hayvan çilehaneleri / işkencehaneleri / hapishanelerinde besleniyor.
 
Diğer taraftan küçükbaş, büyükbaş ve de tavuk yemlerine; GDO’lu soya ve mısırların yanı sıra, kan ve diğer hayvansal atıklar, antibiyotikler, hormonlar ve başka kimyasallar ekliyorlar.
 
İpini koparınca yani özgür olduğunu hissedince, büyük bir şehri savaş alanına çeviren, sonunda bir kurşuna veya uyuşturucu iğnelere teslim olan havyan, onu anlayacak birini bulamasa da, aslında bir ömür yaşadığı hapis hayatından kurtulmanın tadını çıkarmaya çalışıyor.
 
TÜM YEMLER GDO’LU

Yazarın Diğer Bazı Yazıları

Yorum Yap

Yorumlar

Bazı Haberler

Selam ver mutlu ol

Selam ver mutlu ol

Selamlaşmak, teşekkür etmek mutluluğu artıyor: Türkiye'de en çok hangi bölgeler yabancılarla konuşuyor? Rasülullah (a.s.v.) Hz. Enes’e (r.a.) şöyle buyurmuştur: “-Ey Enes! Ümmetimden rastladığın kimselere selam ver ki ömrün uzasın. Evine girdiğinde selam ver ki hayrın ve bereketin çok olsun.”

Edremit Aile Mahkemesi'ne Suç Duyurusu: Topuk Kanı zorbalığına tepki

Edremit Aile Mahkemesi'ne Suç Duyurusu: Topuk Kanı zorbalığına tepki

DSÖ'nün emir ve direktiflerine vahiy gibi sarılan Sağlık Bakanlığı hâmilelere şeker yüklemesi ve bebeklere topuk kanı zülmüne devam ediyor. Sezaryan zulmünü bitirmek için gayret etmeyen Sağlık ve Aile Bakanlıkları topuk kanı söz konusu olunca milleti tehditten geri durmuyor. Bebeklerinden zorla topu alınmasına itiraz eden Özdemir ailesi, Edremit 1. Aile Mahkemesinin aleyhlerine verdiği tedbir kararını Bursa Bölge Adliye Mahkemesine taşımıştı. Şimdi de aile adına açıklama yaptı.

Sezaryen çetesi

Sezaryen çetesi

Sezaryen doğum Türkiye'de neden bu kadar fazlar? Ne azcıdır ki soruyu soran BBC... Gerçek ise şu: Türkiye'nin nüfusunu azaltmak ve devleti soymak isteyen bir sezaryan çetesi var. Doğumhaneler bile çok yoğuk hale getirilerek normal doğum engelleniyor.