Erkeklik böyle yok ediliyor

İngiliz gazetesi Independent’da yayınlanan bir araştırmaya göre haftada 20 saatten fazla televizyon seyreden erkeklerde sperm sayısında %50 azalma oluyormuş.

Erkeklik böyle yok ediliyor

Barış Tarımcıoğlu/Haricihaber.com

Keşke “beyaz ekmeğe hayır, üç çocuğa evet, sigaraya hayır” diyen başbakanımız bu “evet-hayır” listesine “tv izlemeye de hayır” meselesini de eklese.

İlk önce British Journal of Sports Medicine'da yayınlanan araştırma sonuçlarına göre deneyde 18-22 yaş arasında 189 erkek kullanılmış, bu denekler 3 ay boyunca, çevre faktörleri ve sperm kalitesi üzerinden incelemeye tabi tutulmuşlar.

Egzersiz yapanlarına aksine, haftada 20 saat gibi “pek çok erkeğin yaptığı” üzere, tv seyredenlerde %50′ye var “sperm azalması” gerçekleşiyormuş.

Yine İngiltere 1989 ve 2005 yılları arasında yapılan bir araştırmaya göre toplam 26.000 erkek deneye tabi tutulmuş ve sperm kalitesi azalmasında %30′lara varan durumlar tespit edilmiş.

Araştırmada neden tv seyretmenin sperm kalitesini düşürdüğü incelenmemiş, ki bizce asıl mesele bu. Tv'lerden yayılan frekansları mı yoksa tv'lerin içeriği mi erkeklerin “nöro-fizyolojisini” etkiliyor asıl üzerinde durulması gereken mesele bu.

Yıllardır işimiz gereği İngilizce yayınlanan Psikoloji ve Psikiyatri metinleri ile haşır neşir oluruz, gayet iyi biliyoruz ki, batıda psikoloji dalında akademik çevreler “örtük eşcinsellik” tabiri üzerinde çok dururlar. Yani dıştan bakıldığında normal bir erkek görünümlü bir insan da “gizli, blinçaltına ittiği” eşcinsel güdüler barındırabilir.

Tv'lerin içeriğindeki bu yoğun “örtük eşcinsellik” temaları ise maalesef batıda üzerinde durulan ama bizim ülkemiz psikologları tarafından pek dile getirilmeyen bir durum, ne de olsa bu tarz konuları açanlar hemen “gerici” damgası yeme riskini göze alırlar.

Oysa sadece “zararlı elektronik cihaz” olarak tvlerin erkeklerin spermlerini azaltmaması değil mesele, aynı zamanda içerikleri erkekleri “pasifleştiriyor” bu da kaçınılmaz olarak bir erkeğin “nöro-fizyolojisine” olumsuz etki yapıyor.

Üç çocuk diye ısrar eden bir başbakanımız olduğu için çok şanslıyız, keşke ülkemizdeki bütün “bilim adamları” bu meselenin önemini kavrayabilselerdi.

En Çok Okunan Haberler

Yorum Yap

Diğer Haberler