Zehirli etleri afiyetle yemişiz, bakanımızda seyretmiş.

Metin Süerdem, listeria bakterili 160 bin hamburger etinin piyasaya verildiğini söyledi: Belki kıyma yapıp marketlerde sattılar, belki de döner yaparak büfelere verdiler. Ama zehirli etleri halka yedirdiler.

Zehirli etleri afiyetle yemişiz, bakanımızda seyretmiş.

Taraf gazetesinin Türkiye'nin gündemine taşıdığı 160 bin porsiyon (12 ton) hastalıklı hamburger eti ile ilgili skandalda yeni bir sayfa daha açıyoruz. Bu sefer olayların en yetkili ismi olan Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı Metin Süerdem ile konuştuk. Söyleşinin hemen başında Metin Süerdem'e ilk olarak “160 bin porsiyon hastalıklı et nerede?” diye sorduk ve kendisi de net cevap verdi: “Zehirli etleri yedik.”

Hastalıklı hamburger etleri ile ilgili olarak olayın başlangıcının kendi odasında gerçekleştiğini söyleyen Metin Süerdem, “TT Gıda yetkilileri Fasdat Gıda Dağıtım Şirketi ile ilgili şikâyetleri olduğunu dile getirince ben de kendilerine bir dilekçe yazmalarını ve resmî olarak başvurmaları gerektiğini söyledim. Süreç de böyle başladı” dedi.

İki görevliye soruşturma açtırdım

Soruşturmayı yürüten Başmüfettiş Süleyman Çambaşı'nın büyük bir titizlikle bilgileri derlediğini belirten Süerdem, “Çalışmalarımız sırasında Kocaeli bölgesindeki iki memurumuz geriye evrak düzenleyerek etlerle ilgili aklama yoluna gitmişler. Bunlara derhal görevden el çektirdim, bütün yetkilerini ellerinden aldım, soruşturma başlattım” dedi.

160 bin porsiyon hastalıklı ete hiç ulaşamadıklarını, çünkü olayın kendilerine geç aktarıldığını ifade eden Süerdem, şöyle konuştu:

Etler atık tesisinde kayboldu

“Bu etlerin Fasdat deposundan çıkarıldığı evraklarla sabit görünüyor. Daha sonra Zeybek Katı Atık Merkezi'ne gidiyor. Etler burada yok oluyor. Zeybek'in sahibi bize ‘Etleri köpeklere yedirdim' diyor. Bilirkişi inceletiyoruz, köpeklerin bu kadar eti iki ay içinde tüketmeleri mümkün değil. Geriye bir tek şey kalıyor; Bu etler piyasaya verilmiş.”

Bu tür etlerin piyasada çeşitli tüketim yolları olduğunu söyleyen Süerdem, “Belki hamburger dükkânlarında millete yedirdiler. Belki kıyma yaptılar marketlerde sattılar, belki de döner yaptılar büfelerde sattılar... Sosis mi yaptılar, sucuğa mı çevirdiler onu tesbit edemiyoruz. Ama bir şekilde bu etler piyasaya verildi ve biz de bunları yedik. Bizim soruşturmamızın şu anda ortaya koyduğu sonuç bu. Bu şüphe üzerine bunun aydınlatılması için biz de olayı savcılığa taşıdık” dedi.

Sonunda çok kişinin canı yanacak

Süerdem şöyle devam etti: “Atık tesisinin sahibi bize söylediklerine inanmadığımız için Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı'na olayı sunduk. Bize böyle diyen kişiler savcı karşısında daha başka konuşacaklardır. Olay artık yasal sürece girmiştir.

Zeybek Katı Atık Merkezi ile etlerin teslim edildiği ileri sürülen Bursa'daki Madımak Kangal Köpeği Üretme yerinin sahibinin savcılık tarafından sorgulanması gerekir. Bunların suç duyurularını yaptık. Bu yetkililer konuştuğu zaman bu süreçteki çok kişi ve firmanın canının yanacağına eminim.”

Süerdem, olayla ilgili ayrıca Maliye ve Çevre Bakanlıklarına da rapor sunduklarını, vergi kaçırma iddialarının olduğunu hatırlattıklarını belirtti.

Hamburger etlerindeki salmonella ve listeria adlı bakterilerin ilerlemiş safhada olduğunu, öldürücü etkiye sahip bulunduğu sözlerine ekleyen Metin Süerdem, “Bu etler gerçekten köpeklere yedirilmiş olsaydı köpeklerin ölmesi gerekirdi. Bu olay bile etlerin köpeklere yedirilmediğini ortaya koyuyor” açıklamasını yaptı.

Hamburger piyasasına büyük gözaltı

Söz konusu 160 bin porsiyon etle ilgili bir ize rastlayamadıklarını, olayın kendilerine geç aksettirildiğini kaydeden Süerdem, “Bunun üzerine Fasdat deposunda yeni denetimler başlattık. Buradaki çeşitli marka et ürünlerinden sekiz numune aldık. Bunların ikisinde kesin bakteri tesbit ettik ve bunların imha edilmesini istedik” dedi. Söz konusu deponun iki binasının bulunduğunu birinin ruhsatlı diğerinin ruhsatsız olduğunu tesbit ettiklerini söyleyen Teftiş Kurulu Başkanı Metin Süerdem, ruhsatsız binanın faaliyetini bir aylığına geçici olarak durdurduklarını belirterek, “Bir ay süre verdik, eksikliklerin tamamlanmaması halinde çalışma izinlerini iptal ettireceğim” diye konuştu.

Soruşturmanın şu anda hangi aşamada olduğuna dair sorumuza ise Metin Süerdem şu karşılığı verdi: “Piyasadaki irili ufaklı özellikle dünyaca ünlü büyük markalı fast food zincirini tam anlamıyla gözaltına almış durumdayız. Şu anda hepsi sıkı şekilde denetleniyor. Hatta bir firmanın yetkilileri bana ulaşıp ‘Anamızı ağlattınız' dediler, ben de sonuçlarına katlanmaları gerektiğini söyledim.

“Ben bu işte halkın tarafındayım” diyen Süerdem, “Sayın Bakanım Mehdi bey bana ‘Sonuna kadar git' yetkisi verdi. Arkamda onun gücü var. Bu işte sonuna kadar gideceğim. Gidilmesi gereken yer neresiyse oraya ulaşacağız. Bu halkın sağlığını hiçe sayanlara karşı geçmişte bal sektöründe, süt sektöründe neler yaptığımızı herkes gördü.

Fast food piyasasını aynı şekilde yola koyacağız. Bu sektörü en geç altı ay içerisinde adam etmiş olacağız.”

Bu bir insanlık suçu ve terördür

Hastalıklı etlerin piyasaya verilmesinin bir “insanlık suçu” ve “terör” olduğunu ifade eden Metin Süerdem, “Eğer bu etleri bana satıyorsan, benim sağlığımı hiçe sayıyorsan, bunun bedelini ödeyeceksin” dedi.

Hem Tarım Bakanı Mehdi Eker'in hem de kendisinin Taraf gazetesine bu olayı ortaya çıkarttığı için teşekkür ettiğini söyleyen Metin Süerdem, “Siz de biz de halkın tarafındayız” diye konuştu.

Soruşturma sürecinde bazı yetkililerin kendisine ulaşıp “rüşvet iması”nda bulunduğunu sözlerine ekleyen Teftiş Kurulu Başkanı Süerdem şöyle konuştu:

Hiç mi vicdanınız yok sizin

“Odama geldiler. Gereken ne ise yaparız, gibi imalarda bulundular. Ama o tarakta bizim bezimizin olmadığını anlayınca gittiler. Hatta kendilerine ‘Hiç mi vicdanınız sızlamadı' diye sordum. Belli ki, nasıl olsa 12 ton etin kaybolduğunu kimse fark etmez diye düşündüler. Çünkü 12 ton et bir fast food zinciri için bir günlük tüketilen etin de altında bir rakam. Dediğim gibi bu eti hamburger olarak mı yedirdiler, sucuk mu, kıyma mı, sosis mi yaptılar bilemiyoruz. Ama bir şekilde bu hastalıklı etleri bu millete yedirdikleri kesin.”

Önce öldüreceğiz, sonra yargılayacağız

Metin Süerdem, şu andaki Anayasa'nın “Suçlu olmadan hatalı ürün satan markayı açıklayamazsın” hükmü yüzünden ellerinin kollarının bağlı olduğunu söylüyor. Türkiye'deki hukuk sisteminin Roma Hukuku olduğunu, Roma Hukuku'nun sermayeyi koruduğunu, insan hayatını da hiçe saydığını belirten Süerdem, 13 Aralık 2010'da yürürlüğe girecek gıda yasasındaki yeni değişikliklerle ilgili şu bilgiyi verdi:

“59/66 sayılı kanunumuz bozuk mal satan firmalara karşı elimizi daha da güçlendirecek. Üç önemli değişiklik yapıyoruz:

1 - Etkin denetim. Ne demek etkin denetim? Tarım Bakanlığı tarafından sıkı kontroller sonucu görevlendirilecek özel denetim kuruluşları da devreye girecek. Bunları da biz denetleyeceğiz.

2 - Üretim izinlerini daha kolay iptal edeceğiz.

3- Önce öldüreceğiz, sonra yargılayacağız. Yani, şimdiki sistemde bozuk ürün çıktığı zaman bunları imha edemiyoruz, yediemine aldırıyoruz. Ama yeni kanunla birlikte bozuk çıkan bütün ürünleri anında imha edeceğiz. Ondan sonra ‘Şimdi kendini savun bakalım' diyeceğiz.”

Ette piyasayı beş firma ele geçirmiş

Canlı hayvan ithalatı kararı almalarının ardından et fiyatlarının 20-25 lira aralığına geldiğini söyleyen Metin Süerdem, “Eğer müdahale etmeseydik şimdi eti 40 liradan yiyor olacak” dedi.

Türkiye'deki et piyasasının şu anda dört-beş firmanın elinde olduğunu, bunların da kartel oluşturduğunu ifade eden Metin Süerdem şunları söyledi:

“Biz bu karteli kırmaya çalışıyoruz. Bunu anladıkları için canlı hayvan ithalatına karşı yoğun bir kampanya başlattılar. Ama ithalatı yaparken bu firmaları da tamamen yok etmek istemiyoruz, onları da batırmamalıyız. Çünkü bunların ellerinde 300 bin hayvan var; bunlar da benim köylümün hayvanları.

Yani hem onlar bir şekilde düzene girecek hem de et ithalatı ile dengeyi sağlayacağız. Bıçak sırtı bir durum. Bu dengeyi kurmaya çalışıyoruz.”

Eskiden Burger King yerdim

Teftiş Kurulu Başkanı Metin Süerdem, devletin 39 numune inceleme laboratuvarı olduğunu söyledi.

55 tane özel firmaya da laboratuvar izni verdiklerini belirten Süerdem, hastalıklı hamburger etleri ile ilgili gelişmelerin kendi yemek tercihlerini de etkilediğini ifade etti.

“Eskiden Burger King ürünlerini yerdim” diyen Metin Süerdem, 160 bin porsiyon hastalıklı hamburger etinin “köpeklere yedirildiği” iddialarının da çok vahim olduğunu tekrarladı.

Süerdem, “Bu iddialar gerçekse ortaya başka bir suç daha çıkıyor” dedi.

Yorum Yap

Diğer Haberler