Lütfi Bergen
Eklenme Tarihi: 07 Ocak 2015 00:00
İktidara ve cemiyete bakış nazariyesi itibariyle Ahiliğin Avrupa- Bizans, Arap, Fars kültür alanlarına ait olmadığı Anadolu’da ortaya çıkan kendine mahsus bir “din-u devlet” fikrine mensubiyet kesbettiği ifade edilebilir. İktidar ve cemiyet arasında kalan orjinal bir kurum olan Ahilik, sanayi-teknoloji temelli iktisadî yapılanmanın, asayiş ve yol güvenliğinin, çalışma hayatının ve emek disiplininin belirleyeni olarak kendi zamanının İslamî- siyasi ekollerinin tamamına etkili olmuştu. İbn Battuta’nın Seyahatnamesi’sinde Ahilerin sultanın bulunmadığı yerde şehrin hâkimi oldukları, gelen misafirlere binek verdikleri, giydirdikleri, güçleri nispetinde ihsanda bulundukları ifade edilmektedir. Ahilik kurumunun kökeninin Arap, Fars, Bizans kültür alanlarına ait olmamasının nedeni, bu kurumun Anadolu’ya Horasan’dan gelen ahalinin iskânından kaynaklanan ihtiyaçlardı. Horasan’dan gelenler göçebe hayattan yerleşik hayata geçmek zaruretinin bilincinde idiler. Dolayısıyla yerleşik hayata geçiş ile birlikte sanat- meslek, çift-çubuk sahibi olmaları gerektiğini gördüler. Gerçekten de Horasan göçerlerini önlerinde sürüyen Moğolların Anadolu toprağında tutunamamalarının sebebi toprakta yerleşememeleridir, diyebiliriz. 13. Asır, Anadolu’daki Ahi uyanışı için önemli bir zaman dilimi sayılmalıdır. Bir Türkmen hareketi olan Babailer İsyanı (1240) sonrası Ahiler de takibata uğramışlar, ardından gelen Moğol istilası ve Kösedağ yenilgisi (1243) ile Ahiliğin Doğu’da yaşama şansı kalmamıştı. Doğal olarak Ahilik, Ankara, Aksaray, Çankırı, Kastamonu, Kırşehir havalisine yerleşti ve ticaret/sanayi faaliyeti ile topluluğu organize etti. Şeyh Edebali, Hacı Bektaş-ı Veli, Geyikli Baba, Abdal Musa, Batı’ya doğru yönelen Ahilerin önemlilerindendir. Selçuklular Anadolu içlerinde hâkimiyetlerini sağlamakta güçlük çektiği oranda Ahilik bu boşluğu doldurmaktaydı. 1330 senesinde Ankara’da Selçukluların hâkimiyetinin kalmadığı, kenti Ahi Teşkilatının koruduğu değişik kaynaklarda ifade edilir. Ahilerin Ankara’da Ahi Hükümeti kurduğu ve şehrin yönetiminde doğrudan etkili oldukları söylenmektedir. Ahiler kendi sufî zihniyetleri içinde şeyhlerini, kethüdalarını, yiğitbaşılarını seçmişlerledir. Merkezi güç ile de iyi geçinmişler, yönetimi de ellerinde tutmuşlardır. Ankara’da Ahilerin hükümet ettiği dönem Osmanlılar’ın fetih tarihi 1361 tarihine kadar devam etmiştir. Bu 31 yıllık dönemde Ahiler hem hükümet etmişler, asayişi sağlamışlar, hem beledî hizmetleri yerine getirmişler hem de ticaret yapmışlardır.
Yorum Yap
Yorumlar