Nakil terörü: Canlı canlı organlarını aldılar
Kaza geçirerek komaya giren 41 yaşındaki kadının, beyin ölümü bile gerçekleşmeden ve izin dahi almadan 4 organının alındığı ortaya çıktı.
Rusya'da 2003 yılında yaşanan kara borsada organ satışı skandalının ardından Rus hükümetinin başlattığı 10 yıllık organ bağışı kampanyaları Moskova'da skandala dönüştü. ABD ve Avrupa ülkelerinde her 1 milyon kişiden 20'si organlarını bağışlarken bu oran Rusya'da milyonda 5 düzeyindedi.
Düzenlenen kampanyalar sayesinde bu oran 8.5'e yükseltilerek, geçen yıl 1363 organ naklinin gerçekleşti. Başkent Moskova'da 41 yaşındaki Olesia Dobrovolksky isimli kadın geçirdiği kaza sonrasında 81 numaralı hastaneye kaldırıldı.
Komaya giren kadının başına aldığı darbeler yüzünden beyin ölümü gerçekleştiği iddiasıyla doktorlar aileye bile danışmadan organlarını aldı. Doktorlar sağlık bakanlığının kendilerine gönderdiği talimat çerçevesinde kadının ölümünün ardından böbrekleri, karaciğeri, pankreasının ve bir uzvunu alarak organ nakil merkezine transfer etti. Dobrovolksky'nin ailesi ise iki çocuğu olan kadının organları alınırken halen yaşadığını söyledi.
Ailenin şikayetine göre komada olan Dobrovolksky daha yaşam destek ünitesi ile yaşatılırken izinsiz şekilde organları alındı. Rus basınına konuşan kadının yakınları, “Bize komada olduğu söylendi, beyin ölümü gerçekleşti dendi. Ama yaşam destek ünitelerinden çekilmesi için bir onay vermedik. Sonra Olesia'nın öldüğü bildirildi. Morga gittiğimizde vücudunun açılmış halde olduğunu gördük. Organ nakli konusunda hiçbirimizin izni alınmadı. Doktorlar izinsiz şekilde bu organlara el koydu” açıklamasında bulundu.
Olayın medyaya yansıması üzerine Moskova savcılığı ve Sağlık Bakanlığı soruşturma başlattı. Yetkililer şimdi kadının organlarının beyin ölmünden önce mi yoksa sonra mı alındığını belirlemeye çalışacak. Rus'da da Türkiye'de olduğu üzere beyin ölümü gerçekleştiği iddia edilen bir kişi, eğer bağışta bulunuyorsa ailesinin onayıyla organları alınabiliyor. Hastanedeki yetkililer konu ile ilgili açıklamaya yapmayı reddetti.
Harvard Üniversitesi tarafından 1968'de tıbbı bir yöntem olarak belirlenen beyin ölümünün gerçek ölüm olmadığını belirten doktor sayısı tüm dünyada hızla artıyor. Ölüm, ruhun bedeni terki olarak tanımlanırken, beyin ölümü teşhisinde ruh bedeni henüz terk etmemiştir. Zira ruh bedeni terk ederse kişi tam olarak ölmüş olacağından göz korneası dışında hiçbir organ alınamaz.
Beyin ölümünde tıpkı komada olduğu üzere kişi tepki veremese de yapılan işlemleri hissetmeye ve konuşmaları duymaya devam etmektedir.
KONU HAKKINDA GENİŞ BİLGİ İÇİN BU ESERE MÜRACAAT EDEBİLİRSİNİZ
Büyütmek için resme tıklayınız!

Büyütmek için resme tıklayınız!
Teknik Özellikler
Eser adı: Organ Nakli Hakkında Gizlenen Gerçekler
Yazar: Kemal Özer
Yayınevi: Hayykitap - 228
Kategori: Acil Serisi 22
Türü: Sağlık
Birinci baskı: Kasım 2013
Sayfa sayısı: 272
Ebat: 15,5 x 23 cm (Büyük boy) Renkli baskı
ISBN: 978-605-5181-37-6
SİPARİŞ İÇİN TIKLAYINIZ
KİTABIN ANA BÖLÜMLERİ
1. BÖLÜM: ÖLÜMLE İLGİLİ KAVRAMLARA FARKLI BİR BAKIŞ!
2. BÖLÜM: TÜRKİYE'DE ORGAN NAKLİNİN TARİHÇESİ
3. BÖLÜM: ÖLÜ, ÖLMEMİŞSE!
4. BÖLÜM: ÖLÜM TEŞHİSİNDEKİ SORU İŞARETLERİ
5. BÖLÜM: ORGAN NAKLİNE BAĞLI İLAÇ BAĞIMLILIĞI
6. BÖLÜM: ORGAN NAKLEDİLENLERİ BEKLEYEN RİSKLER
7. BÖLÜM: DİNLERİN ORGAN NAKLİNE BAKIŞI
8. BÖLÜM: HEKİMLERİN AHLAKI
9. BÖLÜM: ORGAN TURİZMİ: FAKİRLER HEP VERİCİ ZENGİNLER HEP ALICI!
10. BÖLÜM: KÜRTAJ VE SONRASI
11. BÖLÜM: HAYVANDAN İNSANA NAKİL VE KANİBALİZM
12. BÖLÜM: ÖLÜMSÜZLÜK ARAYIŞI!
Ek: 2238 sayılı kanun ilk teklif edilmiş hali
Yorum Yap