GDO’dan sentetik süt ürettiler
Fıtratla/yaratılışla savaş olan genetik değişikliğe ABD’de bir yenisi daha eklendi. Genetik mühendisleri GDO'lu mayadan elde edilmiş dünyanın ilk yapay sütünü geliştirdiklerini iddia ettiler.
Terücüme: Zeynep Yıldız / Gıda Hareketi
Bu yılın başlarında, Kaliforniya'da Muufri ("Moo-free"= İneksiz/Mö'süz) ismindeki sentetik süt ürünleri işletmesi, Perumal Gandhi ve Ryan Pandya isminde iki biyomühendis tarafından kuruldu. Bu iki mühendis, genetiği değiştirilmiş bir mayanın özel bir çeşidinden elde edilmiş suni süte son şeklini vermek için çalışmalar yapıyorlar.
‘Vücutsuz inek memesi' olarak adlandırılan bu sistem, soya, pirinç ve badem sütleri çeşitlerinden ayrı olarak olgunlaştırılarak hakiki sütün tat ve sağlık faydalarını muhafaza eden sütü üretmek iddiasıyla dizayn edilmiş.
Mühendislerden biri olan Perumal Gandi National Geographic'ten Linda Qui'ye verdiği röportajda “Eğer dünyanın yeme-içme düzeninin sürdürülebilir olmayan bir üründen başka bir ürüne doğru değiştirmesini istiyorsak; bu, orijinal ürüne ya özdeş ya da daha iyisi olmak zorunda. Dünya, tercihini inekten elde edilmiş sütten bitkisel bazlı sütlere yöneltmeyecektir. Fakat eğer İnek-siz sütümüz orijinaline özdeş ve iyi fiyatlandırılmış olursa, bu mümkündür” demiş.
Sadece bitkilerle beslenen Gandhi ve Pandya bu sütü icat etmek için, artan oranlarda hormon ve antibiyotiğin sabit bir karışımına maruz kalan, kuyrukları kesilerek boynuzları yok edilen ineklerin beslendiği aşırı kalabalık süt ahırları ihtiyacının azaltılması düşüncesinden ilham aldıklarının belirtilmiş.
Sözde süt yani sentetik süt çalışması 20'yi geçmeyen bileşene/unsura sahip ve % 87 su ihtiva ediyormuş. Gizmag'tan John Anderson'a göre, Muufri sütü, temel yapısının oluşmasına yardımcı 6 protein ve 8 değişik yağ asidi ihtiva ediyor.
Sentetik süt, farmasötik insülin üretmek için kullandığı sürecin aynısı kullanılarak imal ediliyormuş. Yapılan işlem ise mandıra ineklerinden DNA özü çıkarılıyor ve belirli bir dizilişle (sekans) maya hücreleri içine yerleştirilmesi imiş. Bu durumda maya kültürü, en uygun ısı ve yoğunlaşma şartları altında, endüstriyel deney tabaklarında büyüyormuş.
National Geographic'ten Qui, “Muufri sütündeki proteinler mayadan gelmesine rağmen, yağlar sebzelerden elde ediliyor ve süt yağlarının yapısını ve lezzetini aksettirecek moleküler seviyede ayarlar yapılıyor. Kalsiyum ve potasyum gibi mineraller ile yapay şeker ayrı olarak elde ediliyor ve karışıma ekleniyor. Terkibin ince ayarı sabitlendiğinde, içerik doğal olarak süt şeklinde ortaya çıkar.” diye konuşuyor.
Ticarileşebilirse Muufri sütü ilk başta bildiğimiz sütten daha pahalı olacakmış. Gandhi ve Pandya sonunda, üretimi artırarak ürünün ucuzlamasını umut ediyorlarmış. Fakat normal süt gibi bakteri ihtiva etmediği için raf ömrü çok daha uzun olacakmış. İki mühendis sütü gelecek yılın ortalarında markette görmeyi umut ediyorlarmış.
GIDA HAREKETİ DİYOR Kİ!
Ne yapsanız boş. Sizin yaptığınız şey var olan şeyleri karıp süte benzer bir sıvı elde etmekten öte bir şey değil. Daha kötü yaptığınız şey, iyinin en iyinin yerine sentetik kötünüzü ikame etmeye kalkmak. Kaldıki bugün makineye dönüştürdüğünüz hayvanları sentetik zararlılar besleyerek elde ettiğiniz de bu gün elde ettiğini iddia ettiğiniz sentetikten farklı değil. Siz kendinizi iyiliğe değil, kötülüğe memur etmiş zalimlersiniz.
Yorum Yap