Ak Parti milletvekilinden Tarım Bakanı'na ağır sözler

Eski Ak Parti Riza Milletvekili ve eski Müsiad Başkanı Ali Bayramoğlu; 'Sayın Bakan buna gereken hassasiyeti göstermedi. Üstelik başbakana da yanlış enformasyon vererek bu büyük projenin hayata geçirilmesini engelledi....' dedi.

Ak Parti milletvekilinden Tarım Bakanı'na ağır sözler

Retail News Dergisi'ne konuşan Eski Ak Parti Milletvekili Ali Bayramoğlu'ndan Tarım Bakanı'na suçlama. Bayramoğlu; "Tarım Bakanı Başbakanı yanlış enforme eediyor."

Çayda ne gibi sıkıntılar var? Biraz da bunu konuşalım.

Türkiye'de tarım sektörü, teknoloji, uluslararası rekabetin sertliği ve maliyetler açısından dünya ile rekabet edemiyor. Ulusal Çay Konseyi olarak bununla ilgileniyoruz. Bunun temelini çay kanunu oluşturuyor. Bu kanun taslağı çok iyi hazırlandı. Bakanlık ve bürokrasi ile iletişim halinde olduk, 800 kurumdan görüş alındı. Öyle güzel bir taslak hazırladık ki metinden çay kelimesini çıkarıp fındık, pamuk, tütün, mısır ne yazarsanız yazın metin yine çalışıyor. Bunu sayın bakanla paylaştık. Bakanlık üst düzey yöneticilerine bu metni anlattık. Ancak sayın bakan buna gereken hassasiyeti göstermedi. Üstelik başbakana da yanlış enformasyon vererek bu büyük projenin hayata geçirilmesini engelledi. Bu engelleme, şu anda kaçak çay dediğimiz mekanizmayı da tetikledi.

Çayın maliyeti özel sektörde 7 liradır, Çaykur'a maliyeti 10 liradır ama piyasada 4,5 liraya çay var. Bu durumdan kimse memnun değil. Düşünün bir sektör var ve kimse memnun değil. Arzuladığımız yapı gelmediği sürece bu durumunun Rize'ye yıllık maliyeti 350 milyon TL. Düşünün KÖYDES'in Rize'ye verdiği para yılda 11 milyon TL. Bu para bile sektöre katkı sağlarken bir kanuni düzenleme ile bunun 30 katı Rize'ye girecek. Bu noktanın tartışılması gerekiyor. Sektörün içinden gelen uzmanların hazırladığı bir kanunu bu işlerden hiç anlamayan bir hukukçunun kafasına göre bir görüş yazısıyla engellemeye kalkması yanlıştır.

Çayın DNA'sı çalışmasından bahseder misiniz?

Bu çok önceden yapılmalıydı. Çalışma tamamlanınca çayı tanıyacağız. Kalitesini yükselteceğiz. Bununla beraber kaçakçılığı da kalitesiz ürünü de veya ürünün geldiği yeri de tespit edebileceğiz. Marketten, raftan geriye doğru sorunun kökenine inebileceğiz. Sadece çay değil üzüm, inci ve pamuk için de yapılmalı bu çalışmalar. Türkiye'deki ilk sayısal haritayı Rize için yaptık. Barajlar, köy yolları, heyelan ve tarımsal alanların ne olduğunu net olarak görüyoruz. Türkiye'deki toplam ekili alan gerçekten biliniyor mu? Bence şüpheli. Kaynaklar, ödemeler, teşvikler bunlara göre veriliyor ama bilgimiz net değil.

Sayısal haritayı açabilir miyiz?

Haritası çıkarılmış bir yerde yapılacak her türlü inşaat, farklılık ve değişikliği takip etmek mümkün. Kim evine balkon yapmış, kim ekili araziye inşaat yapmış biliyoruz. Su kaynaklarını köylere yönlendirme konusunda da kolaylık sağlar. Çiftçiyi de yönlendiren bir sistem bu. Deprem ve afet için de işe yarayan bir sistem. Şehircilik Bakanlığı da bu çalışmayı diğer şehirler için uygulamaya geçecek. Bu işi dünyada en iyi Hollanda yapıyor. Nereye ev yapılır, nereye tarım arazisi kurulur her şeyi haritadan planlıyorlar. Su baskınlarının önüne geçtiler.

Çayın kalitesi nasıl Türkiye'de?

Çay tropikal bir bitkidir. Ekvator civarında yetişir. Bu kuşakta 12 ay düzenli üretim yapılır. Türkiye'de ise iklim ve coğrafya itibariyle 5 ay üretim yapılır. Ama şu var: Bizim ürünümüz organik. Sürekli aynı sıcak ve nemli havada daha fazla organizma ürer. Tropikal kuşağın dezavantajı bu. Türkiye'de ise kar ve soğuk var. Organizmalar kırılıyor, toprak yenileniyor. Bu da Türk çayını daha organik hale getiriyor. Bir de ağaçlar yaşlı, bunları değiştireceğiz. Bilinçli gübreleme de gündeme gelmeli. Çayımız daha kaliteli olacaktır.

 

En Çok Okunan Haberler

Yorum Yap

Diğer Haberler