Ağız ve beden sağlığınız için diş fırcanızı atın

Müslüman bir ülkede domuz tartışmasının hiç bitmemiş olması oldukça manidardır. Domuz ürünlerinin diş fırcalarına kadar girmesi Müslüman tüketicileri tedirgin ediyor. İşte çözüm: Diş fırçası yerine misvak kullanın. Çünkü misvak...

Ağız ve beden sağlığınız için diş fırcanızı atın

MİSVAK

 

Buhârî ve Müslim'in Sahîhleri'nde Peygamber Efendimiz s.a.v.'den şu hadis rivayet edilir: “Ümmetime güçlük çıkarmak korkusu olmasaydı, kendilerine her namaz vaktinde misvak kullanmayı emrederdim” (Tecrid-i Sarih. c1 s20l; c3 s15.)

.

Yine Buhâri ve Müslim'in Sahîh'lerinde şöyle anlatılır: “Peygamber efendimiz gece namaza kalktığında ağzını misvak­la fırçalardı.”

 

Misvak, ağzı temizler, Allah'ın hoşnutluğunu kazandırır”. Müslim'in Sahîh'inde de şu bilgiye rastlanır;

“Peygamber efendimiz evine girdiğinde ilk işi dişlerini misvaklamak olurdu”. Misvak konusundaki hadisler oldukça çoktur.

 

Peygamber efendimizin ölüm döşeğindeyken bile dişini fırçala­dığı doğru olduğu gibi: “Ben sizden daha fazla misvak kullanırım” dediği de doğrudur.

 

Misvak yapılan ağaçların en sağlıklısı "Erak" ağacı vb.'dir. Bi­linmeyen bir ağaçtan misvak yapmamak gerekir. Zîrâ bazen zehirle­yici olabilir. Misvak kullanmakta kararlı ve ısrarlı olmak gerekir.

 

Kullanılan misvakların en iyisi gül suyuyla ıslatılanıdır. En faydalı olanlarından biri de badem kökleridir.

 

Teysir sahibi der ki: İddia ettiklerine göre; misvak kullanan kimse haftanın her Perşembe günü misvak kullanırsa, kafayı dinlen­dirir, duyuları netleştirir ve zekâyı keskinleştirir.

 

MİSVAK'IN YARARLARI:

Misvakta birçok faydalar vardır.

- Mis­vakla ağzı fazlaca fırçalamak, ağızdaki yemek artıklarını ve dişlerin pasını giderir.

- Dişleri mîdeden yükselecek gaz ve kirleri kabul etmeye hazırlar.

- Normal şekilde fırçalanırsa dişleri parlatır.

- Damağı güçlendi­rir.

- Anti Septik (Mikrop kırıcı) özelliği vardır.

- Dili çözer, sözün akışını kolaylaştırır.

- Diş köklerindeki çürümeyi giderir,
- Ağız kokusunu güzelleştirir.

- Zekâyı berraklaştırır

- Yemeğe karşı iştahı artırır.

- Kokusu tükürük salgısını artırdığından dişetlerinin kurumasını önler. Diş etlerini sertleştirir.

- Balgamı keser.

- Görüşü güçlendirir.

- Mîdeyi sağlamlaştırır

- Sesi berraklaştırır.

- Yemeğin sindirimine yardım eder.

- Okumayı, zikir ve namazı canlandırır.

- Uykuyu uzaklaştırır.

- Rabbin hoşnutluğunu kazan­dırır.

- Melekleri sevindirir ve sevapların sayısını artırır.

- Bedenin rutubetini keser.

- Cinsel gücü artırır.

- Veremi engeller.
- Toz haline getirilmiş köklerinden macun yapılır. Kökleri kaynatılıp içilirse gonoreyi (bel soğukluğunu) önler. Dalak bölgesi ağrıları için çorba kıvamında içmek gerekir.

 

Diş macunları ileri derecede bazik olduğundan ağız içi dengeyi bozar. Ancak bu nebati fırçanın (misvak) aktif kısmı haftada bir değiştirilerek yeni bir fırça kullanma avantajını sağlar. Misvakta ise yüksek konsantrasyonlarda asit veya bazik tabiatta maddeler yoktur.

 

Eğe Üniversitesinde yapılan bir araştırmada liflerinde baklava dilimi şeklinde anizotrop basit prizmatik bitki kristallerinin olduğu anlaşılmıştır. Bunun ise mekanik temizliğe tesiri büyüktür.

 

Bütün fırçalama metodlarına uygulanabilmesi, ağaçtan elde edildiğinden, istenilen boy, kalınlık ve şekilde temini, fırçalama anında liflerinin elektrikli diş fırçalarında olduğu gibi rotasyon yapması, kuvvet fırçaya dik uygulandığından mumlu diş iplikleriyle yapılan temizliğin eldesi, onu kıyas yapılamaz bir üstünlüğe eriştirir.

 

Misvak her zaman müstehabtır ancak namaz, abdest, uykudan uyanma ve ağız kokusunun değişmesi sıralarında müstehablığı daha da pekişir. Oruçluya da oruçlu olmayana da her zaman misvak kul­lanmak müstehaptır, çünkü misvak konusundaki hadisler geneldir. Oruçlunun misvak kullanmaya ihtiyacı vardır ve Rabbın hoşnutluğu­nu kazanmaya vesîledir. Rabbin hoşnutluğu da oruç tutulduğu za­man, tutulmadığı zamanlardan daha fazla istenir. Aynı zamanda mis­vak ağzı temizler, temizlik ise oruçlunun en üstün işlerindendir.

 

Sünen'de Âmir İbn-i Râbia'dan şöyle dediği rivayet edilir: “Ben Rasülullah s.a.v. oruçlu olduğu hal­de misvak kullanırken, sayılamayacak kadar çok gördüm”.

 

Buhârî dedi ki; İbn-i Ömer şöyle der: “Peygamber efendimiz sabah akşam misvak kullanırdı”.

 

Bilginlerin icmâ'ı: Oruçlu kimse vacip ve müstehap olarak ağzı­nı suyla çalkalar, ağzı çalkalamak ise (suyun boğaza ve ağzın içinde­ki her noktaya ulaşması bakımından) misvaktan daha kuvvetlidir, şeklindedir. Allah, kendisine kötü kokuyla yaklaşılmasını arzu etmez, bununla beraber misvak, Cenab-ı Hak c.c.'in kendisiyle ibadeti meşru kıldığı şeyler cinsinden de değildir (Yani Kullanmamak azabı gerektirmediği gibi kullanmak da ibadetin farzlarından değildir). Kıyamet gününde oruçlunun ağız kokusunun güzel olacağından bahsedilmesi, oruç tutmaya özen­dirme bakımındandır, yoksa kokunun kalıcı olması yönünden değil­dir, üstelik oruçlu kimsenin misvak kullanmaya duyduğu ihtiyaç oruçlu olmayandan daha fazladır.

MİSVAK AĞACININ MEYVESİ:

 

Buhârî ve Müslim'in Sahîh'lerinde Câbir İbn-i Abdillah r.a.in rivayet ettiği hadislerdendir- rivayet edildiğine göre Câbir şöyle dedi: “Biz Peygamber efendimizle birlikte misvak ağacının meyvesini topluyorduk, Peygamber efendimiz orada bulunanlara: "Siz bu yabanî yemişin kararanlarını tercih ediniz! Çünkü onun siyahı en lezzetlisidir" buyurdu”. (Kebâs, erak (misvak ağacı)'nın meyvesidir.)

 

Bu meyve hicaz toprağında yetişir, yapısı sıcak ve kurudur. Faydaları ağacının faydalarına benzer. Mîdeyi güçlendirir, sindirimi rahat hâle getirir, bal­gamı temizler, sırt ağrılarına ve dertlerin çoğuna fayda verir.

 

İbn-i Cülcül der ki: “Bu meyve kaynatılıp suyu içilirse idrarı çoğaltır ve mesaneyi te­mizler.”

 

İbn-i Rıdvan da der ki: “Bu meyve mîdeyi kuvvetlendirir.”

 

NASIL KULLANILMALIDIR?

 

- Bir karış uzunluğundaki Misvak'ın bir ucunu ilk kullanımdan önce yumuşaması için suda (mümkünse gül suyunda) bekletiniz.

- Çapı 1-3 arasında olmalı.

- Yumuşattığınız ucun alttan 2-3 santimlik kısmının dışındaki sert tabakayı bıçakla kazıyın. İç kısımdaki lifler yumuşamaya başlamış olacak.

- Yumuşamadıysa dişleriniz arasında ezerek yumuşatın. Lif lif ayrılmış bir fırçanız olacak.

- Her kullanımdan önce Misvak'ı hafifçe dişinizle ezerek yumuşatın. Suya sokmadan, dişlerinize sürterek kullanın. İçinden gelen öz hem dişlerinizi beyazlatacak, hem de ağız kokusunu önleyecek.

- Kullandıktan sonra yıkayıp ucu yukarıda kalacak şekilde dik olarak saklayın. Kullandığınız uç kısımdaki lifler “doğal olarak” eskiyip koptukça bu kısmı tamamen kesin.

- Açma işini tekrarlayınız.

- Misvak'ın uzunluğu bir karış, kalınlığı bir parmak kadar olmalı.

- Misvak'ı tutuş şeklimiz ise sağ elimizin baş ve küçük parmağımız Misvak'ın altında diğer üç parmağımız üzerinde olacak şekilde olmalıdır.

- Misvak'ı kullanırken fazla baskı yapmadan enine doğru kullanmalıdır.

 

İTHAL EDİLEN DOMUZ YAĞI VE KILI NEREDE KULLANILDI?

 

Türkiye`nin geçen yıl ithal ettiği tarım ürünleri arasında 103 ton domuz yağı ve 525 ton domuz kılı yer aldı. Domuz kılı fırça yapımında kullanıldı. İslam`a göre haram sayılan domuz yağlarının nerelerde kullanıldığı sorusu gündeme geldi. Türkiye`nin son 5 yıllık ithalat kalemleri incelendiğinde domuz ürünlerine ilişkin ithalatın yıllardır sürdüğü görülüyor. Buna göre, Türkiye 2003 yılından bu yana katı domuz yağı ithalatı yapıyor.

 

Kümes hayvanlarının katı yağlarıyla aynı ithalat kaleminde değerlendirilen katı domuz yağından son 3 yılda 156 bin 108 dolar karşılığında 226 bin 680 kilogram ithal edildi. Son olarak geçen yıl 87,5 ton katı domuz yağı ithalatı yapıldı.

 

`Domuz yağı seratini, sıvı domuz yağı ve sıvı don yağı` tanımıyla yapılan domuz yağı ithalatı ise 2001 yılından bu yana 66 bin 630 kg olarak gerçekleştirildi. Türkiye bu kalemdeki domuz yağına 95 bin doların üzerinde ödeme yaptı.

 

EKSİK BİLGİ VERİLDİ

 

Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen`in, CHP Bursa Milletvekili Kemal Demirel`in soru önergesine yanıtlarken bu rakamları açıkladı. Yanıtta domuz yağlarının sanayide mi yoksa gıda sektöründe mi kullanıldığı konusunda bilgiye yer verilmedi. Türkiye`nin diş fırçaları ve gıda maddelerinin hazırlanmasında kullanılan fırçalarda kullanıldığı tartışması da yapılan domuz kıllarından yüzlerce ton ithal ettiği öğrenildi. Buna göre, 2005 yılında aralarında domuz kılının da bulunduğu fırça yapımında kullanılan kıllardan 525,3 ton ithal edildi. Son 5 yılda ithal edilen kıl toplamı yaklaşık 2 bin 500 ton. Bunlar için ödenen para ise 4 milyon dolar. Türkiye, son 5 yıl içinde bir kez de canlı domuz ithalatı yaptı.

 

2006 YILINDA MECLİS'TE DOMUZ KILI POLEMİĞİ