MHP'li milletvekili çıldırdı, çocuk sahiplerine 2 yıllık hapis istedi
MHP'li Sefer Aycan, TBMM Başkanlığı'na sunduğu kanun teklifinde zorunlu aşıların yapılmasını istedi ve çocuğuna aşı yaptırmayan ebeveynlere 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilmesini talep etti. Çığ gibi tepkiye Devlet Bahçeli'nin nasıl bir karşılık vereceği merak konusu oldu.
Türkiye ile ABD arasındaki gerilim sürerken MHP'nin Michigan Üniversitesi Halk Sağlığı Okulunda eğitim gören Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycan, milleti tehdit edercesine bir teklif sundu.
Kendisi de bir akademisyen olduğu halde aşı çalışması yapmayan, buna mukabil Yahudi aşı firmalarının aşılarından yaptırmayan velilere hapis isteyen MHP'li doktor milletvekili, bakanlık dönemindeki icraatları gündeme geldi.
HASTALIK VE KISIRLIK AŞILARI
Aşılarla milletin kısırlaştırıldığından ya da pek çok hastalığa maruz bırakıldığından bihaber mi, yoksa MHP'nin milliyetçilik değerleri ile bağı mı bulunmayan Aycan'a tepki çok büyük.
MHP'YE OY KAYBETTİRECEK TEKLİFİ TBMM'YE SUNDU
Genişletilmiş bağışıklama programındaki aşıların çocuklara yapılmasına karşı çıkan, yaptırmayan, engelleyen kişi ve ebeveynlere 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilmesini öngören ve MHP'ye büyük oy kaybettirmesi beklenen zorbalık içerikli kanun teklifini TBMM Başkanlığı'na sundu.
2 YIL HAPİS ZIRVALIĞI
Teklifle, genişletilmiş bağışıklık programındaki rutin aşıların yapılmasının zorunlu olduğuna vurgu yapıldığını belirten Aycan, teklifle aşıların çocuklara yapılmasına karşı çıkan, yaptırmayan, engelleyen kişi ve ebeveynler 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilmesini, tekrarı halinde bu cezanın yüzde 50 artırılmasını öngördüklerini bildirdi.
KENDİ DÖNEMİNDE AŞI ÜRETİMİ AZALTILMIŞTI
MHP'nin ANASOL-M hükümetinin ortağı olduğu dönemde genel müdürlük ve Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı da yapan Sefer Aycan'ın yönetimde olduğu dönem de yerli aşıların üretimi azaltılmış, ardından tümüyle bitirilmişti.
AİLENİN RIZASI OLMADAN ÇOCUĞA AŞI YAPILAMAZ
Konuyla ilgili açıklama yapan Hasta Hakları Aktivistleri Derneğinden Orhan Demir, Hasta Hakları yönetmeliğinin 22. Maddesi uyarınca, kimsenin rızası dışında tıbbi bir müdahaleye tabi tutulamayacağını ve yine yönetmelikte belirtildiği şekliyle çocuklara uygulanacak tıbbi müdahalelerle ilgili kararın da ancak aile tarafından verilebileceğini kaydetti. Ayrıca söz konusu durumun mahkeme kararı olsa dahi ailenin rızası dışında söz konusu uygulamayı yapacak ve nezaret edecek personelin de, Anayasanın 17. Maddesi gereği “Kasten yaralama” suçunun oluşmasına neden olacağını belirtti.
ZORLA AŞI TEMEL İNSAN HAKLARINA AYKIRI
Aşı yaptırmayı tercih etmeyen ailelerin psikolojisinin bozulmasına hatta şehirlerini değiştirmelerine dahi yol açtığını açıklayan Mazlum-Der İstanbul Şube Başkanı Cüneyt Sarıyaşar ise “Bu tür uygulamalar otokratik rejimlerde görülür. Devlet çocuğa anne babasından daha şefkatli davranmaz. Bir ebeveyn şayet çocuğuna aşı yaptırmak istemiyorsa sebebi ne olursa olsun saygı duyulmalı ve rızaları dışında zorlan aşı yapılmamalıdır. Bir bireye zorla tıbbi müdahalede bulunmak temel insan hakları açısından kabul edilemez” görüşlerini dile getirdi.
ABD, CİVALI AŞILAR İÇİN TAZMİNAT ÖDERKEN, ÇAD'DA 50 ÇOCUK AŞILARLA FELÇ OLDU
Aşıların içeriğinde kullanılan maddelerin tüm dünyada tartışmalı olduğunu dile getiren Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi Başkanı Kemal Özer; “Amerika ve İtalya'da Aşılarda kullanılan cıva kaynaklı otizme yakalandığı tespit edilen ailelere devlet tarafından tazminatlar ödendi. Küresel ölçekli zenginlerce finanse edilen Bill & Melinda Gates Vakfı tarafından organize edilen aşı kampanyalarıyla geçtiğimiz aylarda Çad'da 50 çocuk, çocuk felcine yakalanarak sakat kaldı” dedi.
TIBBÎ MÜDAHALE İÇİN AİLENİN RIZA ŞART
Geçmişteki zorla aşı davasına görüş bildiren Prof. Dr. Hakan Hakeri şunları dile getirmişti:
"Tıp biliminin kuralları uygulanmak suretiyle yapılan her türlü müdahale, tıbbi müdahaledir. Bütün tıbbi müdahaleler açısından aydınlatma ve rıza şartı aranmaktadır. Aşı da bu anlamda tıbbi müdahaledir ve dolayısıyla, aydınlatma ve rıza bu tıbbi müdahaleler bakımından da zorunlu şartlardandır. Aşının önleyici nitelikte olması tıbbi müdahale olmadığı anlamına gelmemektedir. Aşının Bakanlığın bir programı çerçevesinde rutin olarak yapılması da, aydınlatma ve rıza zorunluluğunu kaldırmamaktadır. Aydınlatma ve rıza zorunluluğu ancak açık bir kanun hükmü ile kaldırılabilir. Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nda açık bir şekilde zorunlu olduğu belirtilenler dışında hiçbir aşı zorunlu değildir. Hukuken Ebeveynin aşıya rıza göstermemek suretiyle rıza yetkisini kötüye kullanıyor olduğu da iddia edilemez, zira aşının koruyucu niteliği uzun vadeli olup, çocuğun sağlığı bakımından acil bir tehlike söz konusu değildir. Bir yasal hüküm ile aşı zorunluluğu getirilse dahi, haklı gerekçeleri olmadığı takdirde bu yasa hükmü, Avrupa Biyotıp Sözleşmesi ile Anayasa'ya aykırılık oluşturacaktır."
AŞILARLA İLGİLİ HABER VE MAKALELER
GIDA HAREKETİ SİTESİNDEN AŞI LİNKLERİ
Yorum Yap