Amerikan ekonomisinde kürtaj savaşı
Korona dalaveresi sonrasında sıkışan ekonomiler çıkış arıyor. Ekonominin berbat hâle gelen ABD'de şimdi de kürtaj tartışması başladı. Yüksek Mahkeme’nin kürtajı engellemeye çalıştığını söyleyen ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, kadınların kürtaj hakkının engellenmesinin ABD ekonomisi üzerinde "çok zararlı etkileri" olacağı iddiasında bulundu.
Gelin önce kürtaj cinayetini bir kadın hakkı olarak gören ABD Hazine Bakanı Janet Louise Yellen kim ona bakalım:
Rockefeller'e ait Havard Üniversitesinde ekonomi profesörü olan Yahudi kökenli Yellen, doların da sahibi olan satanist çeteye ait FED'in başkanı idi. Joe Biden tarafından ise hazine bakanlığına getirildi.
NE DİYOR?
Senato Bankacılık Komitesi'nde konuşma yapan ABD Hazine Bakanı Yellen, Yüksek Mahkeme’nin kürtaj hakkını anayasal güvence altına alan yaklaşık 50 yıllık kararı bozmaya hazırlanması hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Yellen konuşmasında, kadınların kürtaj hakkının engellenmesinin ABD ekonomisi üzerinde "çok zararlı etkileri" olacağını yalanını söyledi.
Küresel sistemin sahibi iblisler ile akıl hocaları şeytanla aynı düşünceye sahip olan Yellen açıklamasında, "Kürtaj hakkının engellenmesinin ekonomiye çok zarar vereceğine ve kadınları onlarca yıl geriye götüreceğine inanıyorum” dedi.
Ukrayna'ya yönelik saldırısının ardından Rusya'ya uygulanan yaptırımların ABD ekonomisine güçlü bir darbe indirdiğini söyleyen Yellen hem Rusya, hem de ABD ekonomilerinin açık bir şekilde resesyonda olduğunu belirtti. Çin ise tedarik zinciri baskısını yoğunlaştıracağını belirtti.
ABD MAHKEMESİ KÜRTAJI YASAKLAMAYA HAZIRLANIYOR
Amerikan Politico haber sitesinin 2 Mayıs'ta yayımladığı karar taslağında, mahkemenin muhafazakar yargıçlarından Samuel Alito'nun kaleme aldığı taslak görüşte, 1973 tarihli "Roe-Wade kararı" olarak bilinen ve ABD'de kürtajın anayasal bir hak olmasına temel teşkil eden kararın açıkça yanlış olduğu ve kaldırılması gerektiği belirtiliyor.
Sızdırılan taslak görüşte, Roe-Wade kararının "açıkça yanlış", "gerekçesinin son derece zayıf" ve "toplumsal anlamda zararlı sonuçları olduğu" ifade ediliyor. Söz konusu metinde ayrıca "Kürtaj hakkının ülke tarihinde ve geleneklerinde köklü bir yerinin olmadığı" şeklindeki değerlendirmenin yer aldığı belirtiliyor.
9 üyeli Yüksek Mahkemedeki 3 yargıcın liberal, 6 yargıcın ise muhafazakar eğilimde olduğu için kürtajın yasaklanmasına kesin gözüyle bakılıyor.
ABD kürtaja ağır bir müeyyide uygularken, Rockefeller 1955'de yasağın kaldırılması için girişim başlatmıştı. Sonrasında bazı mahkeme üyelerini satın alarak serbest bıraktırdığı biliniyordu.
Yorum Yap