Anasayfa / Kemâl Özer / Somali’ye hangi gıdaları göndermeli?
Kemâl Özer

Kemâl Özer

Eklenme Tarihi: 23 Ağustos 2011 00:00

Somali’ye hangi gıdaları göndermeli?

Dün çok sevdiğim bir dostum, Somali için bir tır gıda temin edip sevk ettiklerini söyledi.
 
Bunun üzerine, ‘gıdaları satın mı aldınız bağışçılar gıda olarak mı verdi?’ diye sordum.
 
Satın almışlar.
 
Kendisine yönelttiğim eleştiri ve önerileri sizlerle de paylaşmak istiyorum.
 
Dostumun önderlik ettiği ve Somali’ye gönderilen bu tırın içeriğinde beyaz un, makarna, yağ, şeker, mama, bebe bisküvisi, pirinç gibi ürünler varmış…
 
Peki, Afrikalıların bu ürünlere ihtiyacı var mı?
 
Bu ürünler Afrikalıları açlık ölümünden korur mu?
 
Asla, asla, asla…
 
Çünkü bunlar gıda değil.
 
Özellikle bu kısmını IHH, Deniz Feneri, Kimse Yok mu, Yardım eli, Dost eli ve Kızılay başta olmak üzere tüm yardım örgütlerinin dikkatle okumasını diliyorum.
 
Bu insanlara yapılacak en büyük kötülük, kendimize yaptığımızın aynını onlara da yapmak.
 
Bu insanların ne mamaya, ne beyaz una, ne margarine, ne ayçiçeği-soya-kanola yağlarına, ne bisküviye, ne pirince, … ihtiyaçları yok.
 
Ne olur artık anlayalım bunlar gıda değil. Bunlar, tıpkı bizde olduğu gibi fiziki açlıklarını gideren ancak biyolojik açlıklarını gidermeyen ürünler.
 
Bu insanların tek sorunu açlık değil. Vitamin ve mineral sorunları var.
 
Bu insanların çocukları bile göbekli, ama kolları bacakları bir deri bir kemik.
 
Peki, neden böyleler?
 
Çünkü bu kimselere hiçbir besin değeri olmayan bilakis bunların daha fazla hastalanmalarına ve hatta ölmelerine neden olan “beyaz un” yani karbon hidrat göndermek bunlara yapılabilecek en büyük yanlışlardan biri. Hakeza beyaz unda, beyaz pirinçte böyle...
 
Toz şeker göndermek, onlara zehir sunmaktan daha beter.
 
Kaldı ki beyaz şeker, onları doyurmaz bilakis açlıklarını artırır.
 
Oysa bunları hem açlıktan, hem vitamin ve mineral ve dolayısıyla sağlık sorunlarından da koruyacak, muhteşem bir gıdayı göndermek akıllara geliyor mu bilmiyorum.
 
Dünyanın içinde vitamin, mineral, protein, yağ ve karbonhidrat olan nadide gıdası hurmadır.
 
Yüksek besin değerinin yanı sıra hurma, taşıması ve muhafazası üstelik pişirmek de gerektirmez.
 
Dünyada bu insanlara ikram edilecek ve bunların hem açlık, hem beslenme, hem de sağlık sorunların hem gıda hem de ilaç olabilecek tek bir gıda var oda hurma.
 
Bir insan, beyaz un, şeker ve makarna yiyerek sadece birkaç ay yaşayabilir. Oysa bir insan, sadece hurma yiyerek bile sağlıklı bir hayat sürebilir. Arap bedeviler dünyanın en hastalanan ve neredeyse hiç kanser olmayan toplumudur. Bunun tek sebebi sürekli ve düzenli hurma yemeleri.
 
Hurma anne sütünün artırdığı için bebeleri hem açlıktan, hem de hastalıktan korur. Hurma bir taşla çok kuş vuracak -olumlu anlamada- bir “silah!” Ya da “iksir…”
 
Endüstriyel ürünleri zararlarını sayarak konuyu uzatmak istemiyorum. Ama Afrika’ya iyilik yapmak isteyenlerin birinci önceliği, zehirli ürünler değil, sağlıklı gıdalar göndermek gibi bir zorunlulukları da var.
 
O coğrafyada yetişen ürünleri buradan götürüp, oradaki yetiştiricilere zarar vermek yerine, oradan temin edilebilecek ürünleri bölge insanından satın alarak hem üretimi teşvik etmekn hem de ürettiklerini yok pahasına satmaya mecbur etmemek öncelikli sorumluluğumuz.
 
Biz batılıların yaptığı bu tehlikeli yöntemden vazgeçmezsek Afrika’ya iyilik değil, kötülük yapmış oluruz.
 
Bu nedenle bu yardıma muhtaç bu insanların ihtiyacını doğru tespit etmek şart.
 
İşte Afrika’nın temel ihtiyaçları:
1)     

Yazarın Diğer Bazı Yazıları

Yorum Yap

Yorumlar

Bazı Haberler

Selam ver mutlu ol

Selam ver mutlu ol

Selamlaşmak, teşekkür etmek mutluluğu artıyor: Türkiye'de en çok hangi bölgeler yabancılarla konuşuyor? Rasülullah (a.s.v.) Hz. Enes’e (r.a.) şöyle buyurmuştur: “-Ey Enes! Ümmetimden rastladığın kimselere selam ver ki ömrün uzasın. Evine girdiğinde selam ver ki hayrın ve bereketin çok olsun.”

Edremit Aile Mahkemesi'ne Suç Duyurusu: Topuk Kanı zorbalığına tepki

Edremit Aile Mahkemesi'ne Suç Duyurusu: Topuk Kanı zorbalığına tepki

DSÖ'nün emir ve direktiflerine vahiy gibi sarılan Sağlık Bakanlığı hâmilelere şeker yüklemesi ve bebeklere topuk kanı zülmüne devam ediyor. Sezaryan zulmünü bitirmek için gayret etmeyen Sağlık ve Aile Bakanlıkları topuk kanı söz konusu olunca milleti tehditten geri durmuyor. Bebeklerinden zorla topu alınmasına itiraz eden Özdemir ailesi, Edremit 1. Aile Mahkemesinin aleyhlerine verdiği tedbir kararını Bursa Bölge Adliye Mahkemesine taşımıştı. Şimdi de aile adına açıklama yaptı.

Sezaryen çetesi

Sezaryen çetesi

Sezaryen doğum Türkiye'de neden bu kadar fazlar? Ne azcıdır ki soruyu soran BBC... Gerçek ise şu: Türkiye'nin nüfusunu azaltmak ve devleti soymak isteyen bir sezaryan çetesi var. Doğumhaneler bile çok yoğuk hale getirilerek normal doğum engelleniyor.