Gustavo Duch: Toprağa Dönün!

Siz de dikkat ederseniz görürsünüz; baharın gelişini haber veren takvimler değil, her zaman bir çift neşeli, oyuncu kırlangıçtır, durmamacasına ötüşürler: Toprağa dönün!

Gustavo Duch: Toprağa Dönün!

Gustavo Duch*

Javier kuşlar hakkında pek çok şey biliyordu. Uzakta, rüzgarın içinde bir noktacık, dişisine kur yapan bir şahindi. Ormanda, sanki bir dal kırılmış gibi bir ses, ebelemece oynayan iki çıt kuşuydu. Katalonya'da bir dağa tırmandığında, Javier çantasından bir flüt çıkarır ve notalarla oranın kuşlarına Güney Amerika'daki kondorların hikayelerini çalardı. Andlara tırmandığında, yerli kuşlara Pirenelerdeki sarıasmalardan ve kızılgerdanlardan bahsederdi. Arada bu kadar kuşlu hikaye taşımaktan, onca zamandır kültürlerarası aracılık etmekten dillerini de öğrenmişti.

Javier kuşbilimine dair birikimiyle konferanslar veriyor, sohbetlere katılıyor, atölyeler düzenliyordu. Ona göre, -bir gün herkes susacak olursa- kuşları ciddiye almak gerekirdi; çünkü kuşlar ona iklimin değiştiğini, pek dengesiz olmaya başladığını anlatıyorlardı: Yağmurların bulutsuz yağdığını, güneş ışınlarının her zamankinden daha fazla yaktığını. Havanın iyice kirlendiğini, zor nefes alındığını, bacalardan çıkıp havaya karışan pislikler yüzünden doktorların sık sık ördeklerde astım, güvercinlerde açık hava alerjisi vakalarıyla karşılaştığını. Balıkçılların ve kum kuşlarının nehirlerin suyunu geri tükürdüklerini –aynen böyle diyorlardı- çünkü sudan deterjan ve nitrat tadı geldiğini. Ve kesilen bunca ağaç, yakılan bunca orman yüzünden kalacak yer sorununun her gün daha yakıcı bir hale aldığını.
 
Her yıl kışın son demlerinde kırlangıçların gelişini ilk gören Javier olurdu. “İlk kırlangıç akınlarını gördüğünde -diyordu Javier- hemen karnın yere değecek  şekilde olduğun yere, toprağa uzanmalısın, bunu yaparsan bütün yıl talihin yaver gider ve karnın hiç ağrımaz. Kendisi bunu her sene yapıyordu; nerede olursa olsun, kiminle olursa olsun.


 
Ama o yıl mevsimler değişirken kırlangıçlar gelmedi, Javier kendini yüzükoyun toprağa bırakamadı, toprağa bulanamadı, toprağın bir parçası olamadı. İçine tuhaf bir hüzün çöktü. Takvime bakılırsa, yalancı bahar geçmiş yerine yalancı yaz bile gelmişti; Javier ve kız arkadaşı üç dağ ve iki tepe aştılar; hepsi kemikkıran akbabalarından bir yavrunun doğumunu izlemek için. Ama birden amansız bir kar fırtınası koptu ve her yeri karla kapladı. İkisi dahil.
 
İşte böyle, siz de dikkat ederseniz görürsünüz; baharın gelişini haber veren takvimler değil, her zaman bir çift neşeli, oyuncu kırlangıçtır, durmamacasına ötüşürler: Toprağa dönün!


Çeviren: Bülent Kale
Teşekkürler Tlaxcala
Kaynak: http://gustavoduch.wordpress.com/2011/03/30/vuelvan-a-la-tierra/

Yorum Yap

Diğer Haberler