GDO'lu Kanola, büyük bir endişe kaynağı...

Ayçiçek tarlalarıyla sarının hâkim olduğu Edirne'de son dönemde bitmeyen tartışmanın bir yönü 'Ayçiçeği mi Kanola mı' diğer yönü ise Kanola'nın hibrit tohum denilen genetiğiyle oynanmış tohumlardan elde edilmesinden doğan büyük endişe...

GDO'lu Kanola, büyük bir endişe kaynağı...

Adı biyoyakıtla birlikte anılan Kanola bugün, soya ve ayçiçeğinden sonra dünyanın  en fazla üretilen üçüncü yağı.

Kanola, aslında Anadolu kökenli bir yağlı tohum bitkisi Kolza'nın ıslah edilmiş hali. İki Kanadalı tarım bilimci tarafından 1978'de geliştirilen bitkiye, az asitli Kanada Yağı'nın kısaltması olarak "Kanola" adı verilmiş.

Kanolayla, Türk çiftçisi 1980'lerin başında tanıştı. 90'larda çiftçiye tohum dağıtılmasına karşın çiftçi, geneleksel ürünü Ayçiçeği'nden vazgeçmedi...

Son yıllardaki kuraklıkla birlikte çiftçinin tercihi de değişti. Çünkü Ayçiçeği yaz, Kanolaysa kış bitkisi. Kış yağmurlarından faydalanan Kanola, yaz başında hasat edildiğinden yaz yağmurlarına ihtiyaç duymuyor. Kuraklık yüzünden büyük gelir kaybına uğrayan Trakyalı çiftçi, yaklaşık yüzde 30 daha fazla gelir getiren Kanola'ya yöneldi.

Ziraat mühendisi ve çiftçi Şükrü Toparlak anlatıyor: "Kanolayı tercih etmemizin sebebi bölgedeki en zayıf araziye sahip olan köylerden biriyiz. Bitki besin oranı düşük bizim arazilerimizde  verim kapasitemiz düşük yani. Ben Ayçiçeği'ni kaldırdım yerine Kanola ektim. Total getirisi Buğday ve Ayçiçeği'nden daha iyi bizim bölgemizde..."

2006'da 27 bin dönümde ekilen Kanola ekim alanı 2008'de 200 bine çıktı. Türkiye'de geçen yıla oranla Kanola üretimi üç kat, tüketimiyse beş kat arttı. Geçen sene Kanola tüketimi 20 bin ton iken bu sene 104 bin ton tüketildi.

Hızla yayılan Kanolanın, Ayçiçeğinin yerini almasından endişe ediliyor. Çünkü 2008'de Türkiye 408 bin ton yağ ihraç etmesine karşın 1 milyon 84 bin ton yağ ithal etti...

Ziraat mühendisleriyse yağ açığı olan ülkemizde Kanola'nın Ayçiçek tarlalarına doğru değil Buğday tarlalarına doğru genişlemesini istiyor. Uzmanlar, biyoyakıt kullanım oranın ülkemizde düşük olduğuna dikkat çekerek geleneksel Ayçiçeği yağı üretiminin Kanola için feda edilmemesini istiyorlar..

Öte yandan bu yıl yaz yağışlarının fazlalılığı Kanola'da verimi düşürdü. Verilen fiyat da çiftçiyi hayal kırıklığına uğrattı...

Kanola'nın hibrit tohum denilen genetiğiyle oynanmış tohumlardan elde edilmesi de bir başka endişe kaynağı... Çiftçi hibrit tohum yerine, yetiştirdiği bitkinin tohumundan ekim yaparsa asit oranı artıyor ve kanser riski ortaya çıkıyor...

Kanserojen kanola yağı, zeytin yağı diye satılıyor

Kanola işgali

Katil yiyeceklerden uzak durun

Ölüm tohumlarının arkasındaki karanlık oyunlar

Hangi tarım ürünü Rus Ruleti'nden daha tehlikeli

Mısır ve soya kansere yol açıyor!

Büyük yalanın sırrı çözüldü: Verim yükselmedi, ilac kullanımı azalmadı

 

Yorum Yap

Diğer Haberler